Ekosistem Çeşitliliği Nedir?

Bir ekosistem, örneğin küçük bir gelgit havuzunun boyutundan, tüm biyosfer boyutuna kadar herhangi bir boyutta olabilir. Ancak, göller, bataklıklar ve ormanlık alanlar, ekosistem çeşitliliği tartışmalarında karşılaştırılan alanların tipik örnekleridir. Bir ekosistemin çeşitliliği, mevcut türlerin çeşitliliğine, türlerin birbirleri ile ve çevre ile olan etkileşimlerine ve çevrenin fiziksel özelliklerine bağlıdır. Bu yüzden bir ekosistemin işlevsel karmaşıklığı, mevcut türlerin sayı ve çeşitliliği ve fiziksel ortamın karmaşıklığı ile artmaktadır. Ancak fiziksel olarak karmaşık görünmeyen ve özellikle türler açısından zengin olmayan bazı ekosistemler de işlevsel olarak karmaşık olabilir. Bunun nedeni, bu ekosistemlerde, zorlu koşullarda hayatta kalmak ve enerjilerini inorganik kimyasal kaynaklardan elde etmek için biyokimyasal becerilere sahip türlerin bulunmasıdır.

Ekosistem Çeşitliliği Nedir?

Ekosistemin sıcaklığı, yağış ve topografyası gibi bir ortamın fiziksel özellikleri, ekosistem çeşitliliğini etkilemektedir. Bu yüzden ılık tropik ekosistemlerdeki türler, soğuk ılıman ekosistemlere göre daha zengin görülmektedir. Bu arada ortamdaki enerji akışı da ekosistemi önemli ölçüde etkilemektedir. Örneğin yüksek dalga enerjisine sahip açık bir kıyı şeridi, korunaklı bir tuzlu bataklık gibi düşük enerjili bir ortamdan çok daha farklı bir ekosisteme sahiptir. Ya da bir tepe veya dağda, bodur bitki örtüsü ve düşük tür çeşitliliğine rastlanırken, korunaklı vadilerde daha üretken bitki örtüsüne ve yüksek tür çeşitliliğine rastlanmaktadır.

Genel olarak zamansal ve mekansal ölçeklerdeki çevresel bozulmalar, biyoçeşitliliği ve dolayısıyla bir ekosistemin çeşitliliğini etkilemektedir. Örneğin, Yeni Zelanda’nın kuzeyindeki nehir sistemleri, yaşanan volkanik patlamalar yüzünden olumsuz etkilenmiş ve nehirlerden aşağı akan kül yüklü taşkınlar, nehirlerdeki balık faunasının çoğunu tahrip etmiştir.

Kuruluşumuz, ekosistem çeşitliliği konusunda çok çeşitli hizmetler vermektedir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler daha kaliteli, etkin ve yüksek performanslı üretim yapmakta ve insan sağlığının korunması ve gelecek nesillere daha yaşanılır bir çevre bırakılması konusunda sorumluluklarını yerine getirmiş olmaktadır.